HEPYAŞAM DERNEĞİ

HEPATİTLİLERİN TOPLUMSAL VE SOSYAL SORUNLARI TOPLANTISI

 

İstanbul’da düzenlenen ‘Sosyal ve Toplumsal Yönleriyle Hepatit B Enfeksiyonu’ toplantısına aralarında Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak ve İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü, Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Işıl Maral, Hepyaşam Derneği başkanı Dr. Hilal Ünalmış Duda ve Dr. Av. Mert Van katıldı.

Türkiye’de geniş bir kitleyi ilgilendiren Hepatit B, önemli bir sağlık sorunu olmanın yanı sıra yarattığı sosyal ve toplumsal sıkıntılar nedeniyle de üzerinde hassasiyetle durulması gereken önemli bir konu. Türk Karaciğer Vakfı, Hepatit B hastalarının toplumsal yaşama katılımlarını kısıtlayan uygulamaları özel bir toplantıda ele aldı. ‘Sosyal ve Toplumsal Yönleriyle Hepatit B İnfeksiyonu’ başlığı altında yapılan toplantıda Hepatit B’nin kişiler ve toplum için önemli sonuçlar yarattığını dile getiren uzmanlar, hastaların toplum içinde dışlanma, haksız uygulamalara maruz kalma, evlilikte ve çocuk sahibi olmada engellerle karşılaşma, işini kaybetme gibi güçlüklerle çok sık karşılaştıklarını dile getirdiler.

 

 

Türkiye’de 3 milyon kişinin Hepatit B virüsü taşıdığını söyleyen Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, yüksek tedavi maliyeti nedeniyle hastalığın erken tanısının çok önemli olduğunu belirtti. Hepatit B virüsünün karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gibi ağır sonuçlara neden olan ölümcül bir sorun olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çakaloğlu, şu bilgileri verdi: “Ancak ülkemizde uzun süredir çocuklara ve risk gruplarına ücretsiz hepatit B aşısı yapılması, genç nüfusta HBV enfeksiyonunu azalttı. Ama hala hepatit B tedavisine yılda yaklaşık 140 milyon lira harcanmaktadır. Bu nedenle erken tanı hayati değere sahiptir. Hepatit B’nin teşhis ve tedavisine yönelik son yıllarda çok önemli gelişmeler sağlandı. Bu nedenle hastalığa karşı önemli avantajlar elde edildi. Hepatit B ile ilgili 3 büyük gelişme sorunların çözümünde büyük kolaylıklar sağladı. Bunlar; HBV ile ilgili tanı ve tedavide kullanılan duyarlı ve özgün testlerin geliştirilmesi ve yaygın olarak kullanılması, Hepatit B’ye karşı son derece etkili ve güvenli aşıların yaygın olarak kullanılması; ayrıca tedaviye yönelik son derece etkili ilaçların kullanıma girmesidir. Bu olanaklar bizi Hepatit B karşısında oldukça güçlü bir konuma getirdi.”

Hepatitle mücadele eden hekimler olarak bu güne kadar daha çok hastalığın tedavisiyle uğraştıklarını dile getiren Prof. Dr. Tabak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle Hepatit B’nin yarattığı sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlara da eğilmek büyük önem taşıyor. Burada hasta, hekim ve devlet açısından pek çok önemli sorunlar var. Hasta açısından bakıldığında hastalıkla birlikte her şeyin değiştiğini görüyoruz. Kişi hayatında her şey yolunda giderken ne olduğunu bilmediği bir hastalığın şokunu yaşar. Ayrıca bazı durumlarda olaylar daha kötü gelişebilir. Kişide ilerlemiş karaciğer hastalığı vardır. Çok kısa sürede siroz yada kanser gelişir. Durum hasta acısından son derece dramatik bir sona doğru gider.”

 

 

Hepatit hastaların tanıdan sonraki dönemlerde öncelikle bilgi arayışı içine girdiklerini belirten Prof. Dr. Tabak, “En sıkıntılı süreç tanı konulma anı ile doktorla karşılaşma anı arasında gecen zamandır. Çünkü kişi bu sürede kendiyle yüzleşmektedir. Bilgi edinmek için etrafındaki kişilere yada internete başvurur. İnternette bulunan bilgi kirliliği hastaları ayrıca olumsuz etkileyebilmektedir. Çünkü internette Hepatit b ile ilgili arama yaptığınızda karşınıza çoğunlukla kanser ve sirozdan başka bir şey çıkmaz. Dolayısıyla hastaların doğru bilgilendirilmesi ve toplumsal sorunlarının çözülmesi çok önemlidir” dedi.

Hepatit B’in etkili tedavisi ekonomik maliyetini azaltır!

Günümüzde kronik hepatit B’nin mevcut terapilerle etkili şekilde tedavi edilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Tabak, sözlerini şöyle noktaladı: “Ülkemizde hepatit B tedavisine yılda yaklaşık 140 milyon TL’sı harcanmaktadır. Ancak tedavide ilaca harcanan miktar çok küçüktür. Daha da önemlisi hastalık zamanında tedavi edilmediğinde hastalarda gelişen siroz, karaciğer kanseri ve son tedavi yöntemi olarak yapılan karaciğer transplantasyonuna harcanan rakam ise yaklaşık 930 milyon liradır. Bu açıdan erken tanı, gerekliyse erken tedavi bu hastalık için çok önemli bir duruma gelmektedir.” 

Hepatit B sadece hastayı değil tüm toplumu ilgilendirir!

Hepatit B’nin sadece hasta olan kişinin sorunu olmadığını ve tüm toplumu ilgilendirdiğini söyleyen Hepatitle Yaşam Hasta ve Hasta Yakınları Toplumsal Bilgilendirme, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Dr. Hilal Ünalmış Duda, “Hasta teşhis aldığında ‘Neden ben’ şokunu yaşar. Ardından hastalığını çevreye; aileye, eşe, iş yerindeki yöneticiye ve arkadaşlara sorunu yaşar. Çünkü hastalığın bulaşıcı özelliği insanları korkutuyor. Hastalar terk edilme korkusu, insanlardan uzaklaşma, işyerinde huzursuzluk, spor salonlarına kabul edilmeme, huzurevlerine alınmama gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalıyor” dedi.

 

 

Hepatit hastalarının genellikle durumlarını gizlemek zorunda kaldıklarını dile getiren Dr. Duda, şu bilgileri verdi: “Hastalar dışlanmaktan korktukları için durumlarını açıklayamıyorlar. Birçok hastalık konusunda dernek kurma çalışmaları yapılmış ancak Hepatit hastaları adına bir dernek kurulamamış. Oysa ki bu alanda toplumu bilgilendirmek için bir derneğe gereksinim duyuluyor. Şimdi bu boşluğu doldurmaya çabalıyoruz. Derneğimizin ilk genel kurul yakın zaman içinde yapılacak. Sonrasında çeşitli ulusal ve uluslararası projeler üretilecek.”

Sağlık hukuku açısından Hepatit B

Hepatit B’nin yarattığı sorunları hukuksal açısından değerlendiren sağlık hukuku uzmanı Dr. Av. Mert Van, “Bazı hastalıklar yalnızca bireyi değil toplumu da ilgilendirmektedir. Hepatit B de toplumu ilgilendiren önemli bir hastalıktır. Ayrıca sosyal ve toplumsal etkilerinin yanı sıra, hukuki açıdan da irdelenmesi gereken bir hastalıktır. Hepatit B virüsü taşıyorsunuz, bu durum evlenmenize engel midir? Evli iseniz, boşanma sebebi sayılır mı? Hepatit B virüsü taşıyorsunuz, sosyal haklarınızdan mahrum mu kalacaksınız? Çalışıyorsunuz, bu virüs iş sözleşmenizin feshedilmesine yol açacak mı? Hekimin sır saklama yükümlülüğünün sınırı var mıdır? Bunun gibi daha pek çok sorun Hepatit B hastalarının durmadan karşısına çıkmaktadır” diye konuştu.

Dr. Av. Mert Van, Türkiye’deki yasal mevzuat çerçevesinde Hepatit B hastalarının yaşadığı temel sorunlar ve bunların çözümleri ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

Okul hayatında Hepatit B

Hepatit B hastası olan bir öğrencinin, hastalığı sebebiyle okula alınmamasına dayanak olacak yasal düzenleme bulunmamaktadır.

İş hayatında Hepatit B

Bir işçinin iş sözleşmenin işverence feshi İş Kanunu’nun 25. maddesine göre hastalığın tedavi edilemeyecek nitellikte olması ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğu hallede mümkündür. Bir işçinin sağlık nedenlerinden ötürü kendi isteğiyle iş sözleşmesini feshi ancak işin yapılması işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli

Risk gruplarına karşı etkili önlemler alınabilir

 

Hepatit B ile mücadelede risk gruplarına yönelik programların önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çakaloğlu, şu bilgileri verdi: “Hepatitli kişilerle aynı evi paylaşan aile üyeleri saptanarak tedavi için değerlendirilir. Hepatit B testleri negatif olanlar ise aşılama programına alınarak sorun çözülür. Aynı şekilde riskli kabul edilen diğer gruplarda (sağlık çalışanları, tıp-diş hekimliği-sağlık meslek okulları öğrencileri, seks işçileri vb) yer alanlarda yapılan HBV infeksiyonu taramaları ve aşılama son derece önemlidir. Hepatit B ile infekte olanlar oral antiviral ilaçlarla bulaştırma riskleri sıfırlanacak şekilde tedavi edilir ve böylece mesleklerini sürdürebilirler.”

Hepatit B’nin tedavisinde kazınılan başarıya rağmen hastalığın toplumsal boyutunun üzerinde yetirince durulmadığını belirten Prof. Dr. Çakaloğlu, sözlerini şöyle noktaladı: “Amacımız tedavisinde çok büyük ilerlemeler sağlanan Hepatiti B konusunda medikal yaklaşımların dışında toplumda yol açtığı diğer sorunları da ele alıp çözmek olmalıdır”

Hepatit B’nin psikolojik yükü tedaviden daha zor olabiliyor!

Hepatit B hastaları için hastalığın sosyal ve psikolojik yükünün tedaviden daha zor olabildiğini söyleyen Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, “Tesadüfen saptanan taşıyıcılık o güne kadar sağlıklı olan kişide pek çok soruna yol açabilmektedir. Hekim tarafından doğru bilgilendirilene kadar kişide ağır psikolojik travmalar olabilmektedir. Kişi hastalığını yaşadığı çevreye anlattığında ilişkileri bozulmakta, sosyal ortamlardan dışlanabilmekte veya işinden atılabilmektedir” dedi.

yaratıyor ise mümkündür. Kısacası Hepatit B, İş Kanunu’na göre koşulların oluşması halinde iş sözleşmenin feshi için haklı sebep sayılır. Ancak Hepatit B işçinin çalışmasını engellemiyorsa ya da işçinin daha hafif bir işte değerlendirilme imkanı varsa iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep değildir. Devlet Memurları Kanunu’na göre devlet memurları için Hepatit B’nin memurluğa engel olduğuna dair hüküm bulunmamaktadır.

Evlilik hayatında Hepatit B

Evlenme hususunda ise 2002’de yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu evlenme engelleri düzenlerken, sadece akıl hastalığına yer vermiş, bunun dışında herhangi bir hastalık evlenme engeli olarak belirtilmemiştir. Boşanma ele alındığında, hepatit B tek başına boşanma nedeni değildir. Fakat mahkemeler somut olayın özelliklerine göre değerlendirme yapmaktadır.

Mahremiyet ve Hepatit B

 

Her hastanın olduğu gibi hepatit B hastalarının özel hayatına, mahremiyetine saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Çeşitli kanunlar bu mahremiyetin sağlanması için dayanak oluşturmaktadır. Örneğin; Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türk Ceza Kanunu, Hasta Hakları Yönetmeliği.

 

Benzer Öğeler (etikete göre)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.